17 Kasım 2010 Çarşamba

BİR OKUL GECESİ ve NECATİ ÖZLER

           Geçtiğimiz günlerde, Yatağan İlçesi Merkez-Sinanbey İlköğretim  Okulu’nun öğretmen ve öğrencileri, Cumhuriyetimiz’in 75. yılını kutlama çalışmaları kapsamında, Şeref Köyü’nde bir gece düzenlediler. Sağ olsunlar, bizleri de çağırdılar. Sevinerek gittik.

            Öylesine güzel bir geceyi, bir dağ köyünde sergileme uğraşısına katlandıkları ve  öncelikle de,Şeref Köyü’nü yeğledikleri için, Sinanbey İlköğretim Okulu’nun Müdürünü, öğretmenlerini ve öğrencilerini kutluyorum

             Gördük ki, Şeref Köyü’nün o sanatsever insanları, akşamın erken saatlerinde çoktan doldurmuşlar bile gösteri salonunu. Başta, İlçe Milli Eğitim Müdürü, şube müdürleri ve pek çok davetli kişiler de oradaydı. Havanın  soğuk olması nedeniyle, ilk başta birazcık üşümüştük ama, minik öğrencilerin, o boylarından büyük marifetleri ve Şeref Köylüleri’nin o sıcak ilgileri gittikçe içimizi  ısıtıvermişti.

              Okul Müdürü Semih Serttaş’ın açılış kouşmasındaki : “Biliyorduk ki, Şeref Köyü’nün  Muğla  İli  kültürünün gelişmesinde ayrı bir yeri vardır. Biz, bu köyün insanlarnın tiyatroya, folklora, müziğe ve her türlü sanatsal çalışmalara karşı çok ilgi duyduklarını bilerek ve güvenerek köyünüze geldik” sözleri, bizleri ve tüm Şeref Köylüleri’ni çok yıllar öncesine götürüverdi aniden.

              Gerçekten, Şeref Köyü’nün  Muğla kültürünün gelişmesinde ve yayılmasında ayrı bir yeri olduğu doğruydu. 1960’lı yıllarda ilk Köy Tiyatrosu bu köyde kurulmuştu. Tiyatronun sahneye koyduğu oyunlarda gösterdiği başarı, basın organlarında günlerce konu edilmişti. 1973 yılında, köy gençlerinden oluşan Halk Oyunları Ekibi, Cumhuriyetimiz’in 50.Yıl kutlama  kervanına katılarak, parmak ısırtacak derecede gösteriler sergilemişti. 200 kişilik bir tiyatro salonu ilk kez bu köyde inşa edilmişti. Hatta 1967 yılında, Muğla İli Halk Eğitim Merkezi Müdürleri Koordinasyon toplantısının 3.sü, zamanın Valisi Sayın Hasan BASA başkanlığında, Şeref Köyü’nde, bu salonda yapılmıştı. Aynı gün, köy alanına dikilen ATATÜRK BÜSTÜ’nün açılışı da yapılmıştı Ayrıca, çevre köyleri içinde, ilk Köy Kalkındırma Kooperatifi  kurulmuş, orman  ürünlerini yerinde değerlendirme ve pazarlama çalışmaları da başlatılmıştı.

                Zaten, Şeref Köylüleri’nin, bu türlü çalışmaların içinden geldikleri sergilenen gösterilere karşı gösterdikleri ilgilerinden de belliydi.. Nerede gülüneceğini, nerede düşünüleceğini, nerede alkşlanacağını çok iyi biliyorlardı.

                 Ancak; bütün bunların yanında, o gece, Şeref Köylüleri’nin içini burkan, zaman zaman  gözlerini yaşartan, birisinin adı da anımsanıyordu. Necati ÖZLER…Çünkü, yukarıda sözü edilen bütün çalışmaların  öncüsü, yaratıcısı ve mimarı Necati Özler idi. Ne yazık ki, bundan tam  dört yıl önce yitirmiştik Necati Özler’i. Sağ olsaydı, kim bilir ne  denli çok   sevinirdi böyle geceleri görünce. Ya da, kim bilir ne denli çok üzülürdü, taşımalı eğitim bahanesiyle, köyünün okulunun kapandığını duyunca.

                O’nun çocukluk arkadaşı olan, emekli öğretmen-yazar araştırmacı Bahattin UYAR da, çok duygu dolu bir konuşma yaptı gecede. Yarım yüzyıl öncesi, eğitmenli bir sınıfta, birlikte okudukları sınıf arkadaşlarını sıraladı numaralarıyla. Kimileri dede, kimileri nine olmuşlardı. Herkes oradaydı ama, 7 Numaralı Necati Özler yoktu. Onun, kırkbeş yıl öncesi  bir veli toplantısında  okuduğu:

“Korkar oldum şu derenin kurdundan
  Koyun gelir, kuzu gelmez ardından
  Ben de bıktım bu koyunun derdinden,
  Meleme koyunum, ağlatma beni…” diye başlayan “KOYUNUM” şiiri, yine Bahattin Uyar tarafından, ağlamaklı bir ses ile okunurken, tüm  Şerf Köylüleri’nin göz yaşları da dolu danesi gibi  yerlere dökülüyordu. Necati Özler’i bir kez daha saygı ile, sevgi ile anıyoruz. Ve Sinanbey İlköğretim Okulu’nun  öğretmen ve öğrencilerine, başarılarından dolayı tekrar kutluyoruz.   (Kasım-1998)

                                                                                                                           Muammer ÖZLER

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder